29 Aralık 2012 Cumartesi

Kitap Şeklinde Kitaplıkları Çok Sevdik!!!

                            kitap kitaplık

                            kitap kitaplık

                            kitap kitaplık

27 Aralık 2012 Perşembe

Minik Kitapseverler Için

Ağaç yaşken eğilirmiş.  Eğer ufak yaşlarda okuma alışkanlığı edinilirse bu alışkanlık ömür boyu devam ediyor. Aynı zamanda çocuklar ebeveynlerinin aynası gibi onları taklit etmeye bayılırlar. Eğer çocuklarınız sizleri kitap okurken görürrse, kitap okuma alışkanlığını elde etmesi çok daha kolaylaşacaktır.

Bu bölümde minik kitapseverler icin önerilerimiz olacak.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü çocuklarımıza farkli bir açodan tanıtabilmek için onun hakkında anılardan   derlenmiş, 2 kitaptan oluşan  ve Süleyman Bulut tarafindan kaleme alınan "Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler " i okunması gereken bir kitap.

Kitap, Can Çocuk tarafından yayınlanmış.


             

Sizlerle Kitapta cok hosuma giden bir kac oykuyu paylasmak istiyorum;

Ataturk'un Sevdigi Ati

                                         

Yil 1913.. Balkan Savasi devam ediyordu. Savas yaralarini sarmak icin, Canakkale yakinlarinda bir saglik teskilati kuruldu. Hemen yanina da hayvanlar icin ayri bir kogus yapildi. 
Bir gun, o kogusa, cok guzel, genc bir at getirildi.

Kurmay Baskanligi, ata iyi bakilmasi konusunda ozel bir not da gondermisti, ama at, caresiz bir hastaliga, ruama yakalanmisti. 

Durum atin sahibi Mustafa Kemal'e bildirildi.

Haberi alan Mustafa kemal kosup gedi. Atini son bir kere gormek istiyordu. 

Saglik teskilatinin komutani Yuzbasi Hilmi Bey, Mustafa Kemal'i atin bulundugu cadira goturdu. 
Hastaligin tehlikesinden dolayi, diger atlardan ayri bir cadira konulan at, sahibini gorunce sevindi, canlandi. Getirildigi gunden beri, onune  egik duran basi havaya kalkti. Dusuk kulaklari, yukari dikildi.

Mustafa Kemal, oksamak icin atina yaklasinca, Yuzbasi Hilmi bey uyardi:
" Binbasim hastalik cok tehlikeli."

Bir an duran Mustafa Kemal , bakislarini atinda ayirmadan Hilmi Bey' e sordu:
"Peki eldivenle oksayabilir miyim?"

"Evet.. Eldivenlerinizi sonra antiseptige koyariz, butun mikroplar olur."

Binbasi Mustafa Kemal, eldivenlerini giydi. Yaklasip atini sevdi, oksadi.

Atin yanindan ayrildiginda gozleri islakti. 

Eldivenlerini cikarip antiseptige konulmasi icin uzatti..

Aradan bir sure gecince, Mustafa Kemal,

"Artik mikroplar kalmadi degil mi?" diye sordu.

"Kalmadi Binbasim"

"O halde onlari bana veriniz," dedi Mustafa Kemal. Sesi titriyordu. "Atimdan kalan son hatirayi saklamak istiyorum."

Islak eldivenleri aldi, nemli gozlerle oradan ayrildi.

Anlatan; Prof. Nevzad Tuzdilin

Iki Yarari Var

                                           



Ataturk'un sofra meclisleri, esas olarak tartisma, guncel sorunlari degerlendirme toplantilaridir.
O gece hangi konu tartisilacaksa, konuklar ona gore cagrilmaktadir.

Ataturk'un israrla israrla uyguladigi bu yontemi anlamakta gucluk ceken yakinlarindan biri,
"Ayri ayri herkesin dusuncesini almak icin zahmete girmenizin nedir? Size ne gibi yarari vardir?" diye sorar.

Ataturk,
"Iki yarari var" der. " Bir; dusuncesini aldigim kisiler benim gibi dusunuyorlarsa, dusundugum seyler daha cok guclenir. Iki: benim gibi dusunmuyorlarsa, bu da iyi, benim dusundugumden farkli neler dusunulebilecegini ogrenmis olurum.. Dedigim gibi iki kere yararli."

Celal Bayar, Ataturkten Hatiralar.







26 Aralık 2012 Çarşamba

İsmet İnönü'nün Vefatının 39.yılı


                                                 

Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı, 2. Cumhurbaşkanı, Kurtuluş savaşı kahramanı devlet adamı İsmet İnönü'nün 39. ölüm yıldönümü idi.                                           

Bu vesile ile İsmet İnönü'yü daha yakından farklı kaynaklardan tanıyabilmek amacı ile hakkında yazılmış  kitap tavsiyesiyeleri;

             
1.  ŞerafettinTuran; İsmet İnönü: Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği (Bilgi Yayınevi)

   


2. İkinci Adam; Şevket Süreyya Aydemir (Remzi Kitabevi)



3.İsmet İnönü. Hatıralar; Sabahattin Selek tarafından İnönünü nün anlattıkları kaleme alınmış (Bilgi Yayınevi)





4. Canım Erdalım, Sevgili Babacığım; Can Dündar (Can Yayınları)

   

5.İsmet İnönü; Necdet Uğur (YKY Yayınları)


6. Ismet İnönü; Ali Fuat Erden (Bilgi Yayınevi)
      

İsmet İnönü'nün hayatı


                             


1884 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas’ta tamamladı. Bir yıl Sivas’ta Mülkiye İdadisi’nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul’daki Mühendishane İdadisi’ne gitti. 1901’de Mühendishane-i Berri-i Hümayun’a (Kara Harp Okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903’te topçu teğmeni olarak birincilikle bitirdi. 1906’da Erkân-ı Harbiye Mektebi’nden gene birincilikle mezun olarak kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne’deki 2. Ordu’nun 8. Alayı’nda bölük komutanlığına atandı. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu (1907)


1908’de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik’ten gelerek bastıran Hareket Ordusu’nda görev aldı.

1910–1913 yılları arasında Yemen İsyanı’nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi’nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk’le birlikte çalışırken, dostlukları ve devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Ardından Suriye Cephesi’nde savaşan Mustafa İsmet Bey, Millî Mücadele sırasında Atatürk’ün en yakın silâh arkadaşı olarak öne çıktı.

23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Edirne milletvekili olarak katıldıktan sonra, 3 Mayıs’ta İcra Vekilleri Heyeti’nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu. Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık görevleri de uhdesinde kaldığı halde Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkes Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921’de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ordusunun Anadolu içlerine ilerleyişini durdurdu.

I. İnönü Savaşı ile tuğgeneral rütbesine yükselen İsmet Paşa, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi’ni temsil etti. 1922'de hariciye vekili oldu. Gençlik yıllarından beri edindiği diplomatik müzakere tecrübesi nedeniyle Lozan Barış Konferansı’na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak gönderildi.

Görüşmeler sırasında Türkiye’nin çıkarlarını titizlikle savunan İsmet Paşa, 24 Temmuz 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması’nı imzaladı.

Cumhuriyetin ilânından sonra 1923–1924 yıllarında ilk hükûmette başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği’ni üstlendi. 1934’te Soyadı Kanunu çıktığında Atatürk’ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, başbakanlık görevini 1925–1937 yılları arasında da sürdürdü.

Atatürk’ün ölümünden sonra 1938 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin ikinci cumhurbaşkanı olarak seçilen İnönü, cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHP Genel Başkanlığı’na da getirildi. CHP’nin 26 Aralık 1938’de toplanan I. Olağanüstü Kurultayı’nda partinin değişmez genel başkanı seçilerek Millî Şef unvanını aldı.

II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi savaş felâketinin dışında tutmayı başaran İnönü, savaştan sonra çok partili siyasi rejime geçilmesinde etkili oldu.

1950 genel seçimlerinden sonra CHP, iktidarı Demokrat Parti’ye bırakırken, İsmet İnönü de 1960 yılına kadar ana muhalefet partisi genel başkanlığı yaptı. 27 Mayıs askerî müdahalesinden sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde başbakanlığa atandı.

1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasi yaşamını sürdürdü. 1972’de toplanan CHP Kongresi’nde kendi desteklediği grubun Bülent Ecevit’in listesi karşısında yenilgiye uğraması üzerine, genel başkanlık ve milletvekilliğinden istifa etti.

25 Aralık 1973 tarihinde ölünceye kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabii üyeliği yapan İsmet İnönü’nün, 1916 yılında evlendiği Mevhibe Hanım’dan üç çocuğu bulunmaktaydı.

Kaynak;http://www.tccb.gov.tr


Huzur:Ahmet Hamdi Tanpınar

                                                   \

Ocak Ayı Kitabımız Ahmet Hamdi Tanpınar'in Huzur'u

Ocak Ayı için kitap tavsiye sırası bende idi.  Akmerkez Remzi Kitabevinde dolaşırken gözüme Neşe Mesutoglu'nun 'Yazarlarin Istanbul'u' kitabi takildi. Neşe Mesutoglu, Ilber Ortaylı, Sunay Akin, Ahmet Ümit, Buket Uzuner, Semavi Eyice, Muazzez Ilmiye Çiğ, Ara Guler, Hıfzı Topuz, Emre Kongar, Çetin Altan, Aydın Boysan, Artun ile Istanbul hakkinda soru cevap seklinde sohbet etmis. 

Remzi Kitabevinin pek sevdigim cafesinde kahvemi icerken bir çırpıda okuyuverdim. Bir İstanbul aşığı olarak, o an bu ayki kitabimin kahramaninin Istanbul olmasina karar verdim. Istanbul benim icin cok ozel bir anlam ifade ediyor. Aslen Ankara'lıyım. Universiteden sonra Istanbul'a taşındim ve son yirmi senedir Istanbul benim en iyi arkadasim oldu. Arkadaşım diyorum çünkü bana çok iyi arkadaşlık yapar ve çoğu kez Istanbul ile randevum olur. . Istanbul beni bazen Galata'da güzel ve tarihi binaları arasında misafir ederken, bazen Eminönün den  Tahtakale ye, Mercan' a alışverişe götürür, bazen Sultanahmet' de köfte yiyip, camilerini gezdiriken, bazen de Bebek'te sahilde dolaşıp, Arnavutkoy'de bana nefis balıklarını ikram  eder. . Misafirperverligi cok guzeldir ama ona misafir olanlar nedense hiç nazik değillerdir. Her şeye rağmen Istanbul tüm güzelliği, umutlari, boğazı, balık ekmeği,  havası, yeşilliği, kokusu, martıları, kedileri, köpekleri, yunusları ile hepimizi kucaklamaya devam ediyor.

Kitabımın konusunu belirleyince Istanbul'u en iyi anlatan kitapları araştırdım ve bir liste oluşturdum. 

Huzur                                       Ahmet Hamdi Tanpinar
Istanbul'un bir Yeri                    Refik Halid Karay
Uc Istanbul                               Melih Cevdet Kuntay
Esir Sehrin Insanlari                  Kemal Tahir   
Hatiralar ve Istanbul                 Orhan Pamuk     
Agir Roman                              Metin Kacan
Istanbul Hatirasi                        Ahmet Umit
Leyla'nin Evi                             Zulfu Livaneli
Istanbul Bir Masaldi                  Mario Levi
Saltanat Sehri Istanbul               John Freely
Istanbul Tulumbacilari (hikaye)  Resat Ekrem Kocu
Risal-i Evsaf-i Istanbul               Latifi Celebi


 Listede kendi belirlediğim dört kitabi klup uyelerine tanittim. Oy birligi ile Ocak ayı kitabını Ahmet Hamdi Tanpınar'in Huzur Kitabı olarak belirledik. Boylece yazarin 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nden sonra 2. kitabini da okumuş olacak.

25 Aralık 2012 Salı

Kitaplik Şeklindeki Duvar Kağıtlarını Çok Sevdik!









Bilgi;

Bu duvar Kagitlarini cok begendiyseniz bulabileceginiz adresler;

www.lot.com.tr
ww.dreamswall.com



Klasikleri Neden Okumalıyız?


Klasikleri neden okumalıyız? 

 Doğan Hızlan'ın bir yazısından esinlenerek kitap kulübünde sevdiğimiz klasiklerin bir listesini hazırlamayı planlarken neden ortak bir zevk olarak klasikleri bu kadar seviyor ve okuyoruz sorusuna cevap aradım. Araştırırken  karşıma ünlü cağdaş klasikçi Italo Calvino çıktı. Calvino, bir yazısında ' Klasik Nedir' sorusuna cevap aramış ve 14 ayrı tanımlama yapmış.  Böylece sonraki Kitap Kulübünde tartışacağımız bir başka konuda kendiliğinden oluşuverdi.

Italo Calvino'nun cevapları;

1. Klasikler, insanların, hiçbir zaman "Okuyorum" demedikleri, genellikle "Yeniden okuyorum" dedikleri kitaplardır. 


2. Klasikler, öyle kitaplardır ki, onları okumuş ve sevmiş olanlar için alabildiğine değerli bir deneyim oluştururlar; ama, en çok tadını çıkaracakları duruma geldiklerinde okuma fırsatını saklı tutanlar için de aynı ölçüde zengin bir deneyim olarak beklerler. 

3. Klasikler, hem imgelemimize unutulmaz bir biçimde yerleşerek, hem de belleğimizin kıvrımları arasına bireysel ya da ortaklaşa bilinçdışı kılığında gizlenerek, belirli bir etki yaratan kitaplardır. 

4. Klasik, ilk okumada verdiği keşif duygusunu her yeniden okumada veren kitaptır.

5. Klasik, ilk kez okuduğumuz zaman bile, daha önce okuduğumuz bir şeyi yeniden okuduğumuz duygusunu veren kitaptır. 

6. Klasik, okurlarına söyleyeceklerinin tümünü hiçbir zaman tüketmemiş olan kitaptır. Buna karşılık.

7. Klasikler, bize, bizden önceki okumaların izlerini taşıyarak ve içinden geçtikleri kültür ya da kültürlerde (ya da yalnızca diller ve alışkılarda) bıraktıkları izleri arkalarından sürükleyerek gelen kitaplardır. 

8. Klasik, çevresinde durmadan eleştirel söylemden oluşan bir toz bulutuna yol açan, ama her seferinde bu toz taneciklerini silkip atan yapıttır. 

9. Klasikler, ne denli kulaktan dolma bilgilerle bildiğimizi sanırsak, gerçekten okuduğumuzda o denli özgün, umulmadık ve yeniliklerle dolu bulduğumuz kitaplardır. 

10. Klasik, giderek tüm evrenle eşdeğer bir niteliğe, eski çağların tılsımlarıyla aynı düzeye erişen bir kitaba verilen addır. 

11. "Sizin" klasik yazarınız, kayıtsız kalamadığınız ve onunla ilişkiniz, dahası ona karşı çıkışınız içersinde kendinizi tanımlamanıza yardımcı olan yazardır. 

12. Klasik, öteki klasiklerden önce gelen yapıttır; ama daha önce başka klasikleri okumuş olanlar, onun klasik yapıtların soyağacındaki yerini hemen anlarlar. 

13. Klasik, günümüzün sorunlarını, klasiklerin de onsuz edemediği bir artalan gürültüsüne indirgeyen yapıttır. 

14. Klasik, kendisiyle hiç uyuşmayan bir şimdi hüküm sürerken bile, bir artalan gürültüsü olarak sürüp giden bir yapıttır. 

Kaynak; Vikipedi, Dipnot




24 Aralık 2012 Pazartesi

Turkiye'nin İlk Kağıt ve Kitap Müzesi Açıldı!!!

 Türkiye’nin ilk Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi  Izmir'de açıldı.  Ziyaretçilerini, farklı kültürlerden örneklerle kağıt ve kitabın tarihsel yolculuğuna çıkartan müzede 700′den fazla eser sergileniyor.











Otomatik Portakal 50 yaşında

   

Bazı filmler ve kitaplar vardır, insanı çok etkiler, unutulamaz. Son yarım yüzyılın yılın en kült kitap ve aynı zamanda sinema filmlerinden biri . Anthony Burgess  'Otomatik Portakal' ı yazalı 50 yıl oldu. Henuz okumayanlara tavsiye edilir.

   


                                


Cockney dilinde (İngiliz argosu) bir deyiş vardır. 'Uqueer as as clockwork orange'. Bu deyiş, olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi anlamına gelir. Bu çok sevdiğim lafı, yıllarca bir kitap başlığında kullanmayı düşünmüşümdür. Bir de tabii Malezya'da 'canlı' anlamına gelen 'orang' sözcüğü var. Kitabı yazmaya başladığımda, rengi ve hoş bir kokusu olan bir meyvenin kullanıldığı bu deyişin, tam da benim anlatmak istediğim duruma, Pavlov kanunlarının uygulanmasına dayalı bir hikâyeye çok iyi oturduğunu düşündüm.......... 

Anthony Burgess 

Otomatik Portakal 50 yaşında

Anthony Burgess  ile 1974 yılında yapılan  söyleşiden derleme Radikal de yayınlandı. Okumak için lütfen tıklayın


Sabancı Müzesinden Çocuklara Hediye;; Kitap


Sakıp Sabancı Müzesi’nden çocuklara yılbaşı hediyesi: Kitap Günleri Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 2011 yılının son kitap etkinliğini, “Kitap Günleri 8” ismiyle gerçekleştirecek. 28 Aralık 2011 Çarşamba günü saat 13:00’te, müze içerisindeki The Seed salonunda, 11-14 yaş grubu çocuklara yönelik düzenlenecek ücretsiz etkinlikte, yazar Aslı Der’in “Kayıp Rüyacı” adlı kitabı çocuklarla buluşacak.

SSM’nin gelenekselleşen “Kitap Günleri” etkinliği için, (0212) 277 22 00 / 137-134 no’lu telefonlardan rezervasyon yaptırılabilecek

23 Aralık 2012 Pazar

Noel Kitaplari



Yüzüklerin Efendisi'nin yazari  J.R.R Tolkien'den hem küçüklere hem büyüklere bir noel kitabı.Noel baba imzasi ile çocuklara mektupların yanı sıra,  yine Tolkien tarafindan yapılan resimler de yer aliyor.Kitapta Kuzey kutbundaki hayata dair bir çok hikaye  var.





Dosya:Charles Dickens-A Christmas Carol-Title page-First edition 1843.jpgl

Charles Dickens'dan  zenginlikle yoksullugun evrelerini tüm çıplakligi ile gözler önüne seren güzel  bir hikaye.


20 Aralık 2012 Perşembe

Deniz Feneri

Elif

Paris'teki Eş



Paris’teki Eş”, Ernest Hemingway’le ilk karısı Hardley Richardson arasındaki aşkı anlatan biyografik bir roman. Paula McLain tarafından kaleme alınan roman, Ernest Hemingway'in daha meşhur bir yazar olmadan önceki hayatını, yavaş yavaş nasıl ünlendiğini, Fitzgerald, GertrudeStein, Ezra Pound ile dostluklarını, evliliğini ilk eşi Hardely Richardson'un ağzından anlatan son derece akıcı bir romandı. Bu kitabı yaz döneminde okumak üzere seçtik. Yaz sonunda kitap bittiğinde ne kadar doğru bir seçim yaptığımızı anladık. 

Bu Kitapla birlikte okunması tavsiye edilen diğer kitaplar

Paris bir Şenliktir; Ernest Hamingway

Kış Günlüğü

Saraydan Surgune



Kenize Murad 2. Dunya savasi baslarinda Paris' de dogdu. Annesi V. Murad'in torunu Selma Sultan'dir. Babasi ise Badalpur Racasi idi. Iki yasinda annesinin vefati ile Paris'te buyudu. 15 yil bazi Fransiz dergilerinin Ortadogu muhabirligini yapti.Saraydan Surgune kitabi Fransa'da milyonlar satti. Yirmiye yakin ulkede basildi.

                                                      


Diger Kitaplari

Kitap hakkinda bilgi

Kenize Murad, Osmanli Hanedanin surgune gonderilmesi ile hayati tamamen degisen annesi Selma Sultanin dramatik hayatini anlatiyor. 

Bu kitapla birlikte okunabilecek diger kitap tavsiyeleri;

Neslisah; Murat Bardakci
Son Osmanlilar; Murat Bardakci
Sahbaba; Murat Bardakci

Bir Türk Ailesinin Öyküsü

Limon Ağacı

Bilinenden Kurtulmak

Yaz Ortasında Ölüm


Yazar hakkinda bilgi;
Yukio Misima,Nobel adayları arasında adı sık geçen Japon yazardir. Japon edebiyatının dunyada en tanınmıs yazarı ,bir deha..
Aşırı milliyetçilikle suçlanmıs yeterince anlaşılamamış bir yazardır..2.dunya savasında Japonya'nın yasadıgı dramatik yıkım sırasında yitip giden bir kuşagın haykıran sesidir.Japon savaşçı sınıfının Hiçlik e dayalı felsefesini yazarlığı ile çok başarılı birleştirir. 25 Kasım 1970 de canlı yayın yapan kameralar karşısında karnını deşerek intihar eder..

Yazarin Diger Kitaplari;
Bir Maskenin Itiraflari
Bahar Karlari/ Bereket Denizi 1
Kacak Atlar/ Bereket Denizi 2
Safak Tapinagi/ Bereket Denizi 3
Melegin Curuyusu/ Bereket Denizi 4

Esir Şehrin Mahpusu



Bu kitapla birlikte okunabilecek kitaplar;

Ayla Puskullu, Ibrahim Pasa Sarayi

Esir Şehrin Insanları


Istanbul'un işgal yıllarını anlatan en güzel kitaplardan biri.

Bu kitapla birlikte okunabilecek kitaplar;(istanbul'un işgal donemi ile ilgili)

Sadom ve Gamore; Ykup Kadri Karaosmanoglu

Yedinci Gün

Suskunlar

Iklimler

Sarıkamış



Buradan o dağlara baktığımızda, üzerine kar düşmüş çalılıklar görürüdük. O çalılıkların, kurda kuşa yem olmuş askerlerimizin kemikleri olduğunu oraya gidince anladık.

Aralık ayı için kitap tavsiyesi sırası kulup üyelerimizden birine geldiğinde o da tarihimizin en acıklı hikayelerinden Sarıkamış faciasının, o harekatta görev almışYarbay  Köprülülü Şerif İlden'in kaleminden faciayı tüm yönleri ile kendi gözünden kaleme aldığı 'Sarıkamış' kitabını önerdi. Bilindiği gibi Sarıkamış faciası 16 Aralık 1914 de olmuştu. Aralık ayında hem bu güzel kitabı okurken hem de o dönemi bir daha gözlerimizn önüne getirip tartışma imkanı bulduk.

Enver Paşa,  harekatın yapılmaması için yapılan tüm uyarılara kulak tkamış ve onun  hırsı ile tek kurşun bile atamadan 100.000 askerimiz büyük can vermişti.

Alıntı
'Sözün kısası Enver dar görüşlü bir inatçı, Hafız Hakkı geniş düşünceli bir ilgisizdi. Bu özelliklerin her ikiside devlet işlerinde beyinsel bir eksiklik, birer hastalık değil midir? İşte 1914' te orduların alın yazısı bir şanssızlık sonucu şu iki hastanın eline kalmıştı.'

' Yönetim ve komutanın her ikisini de gereği gibi başa çıkabilmek için şunu anladım ki birliklerde beş on yıl ciddi, fiili hizmet gerek. Oysa ki 1914 yılında bizlerin fiili hizmetleri toplam olarak iki üç yılı geçmemişti'


 Bu kitapla birlikte okunması tavsiye edilen diger kitaplar;

Enver Pasa ve Sarikamis Harekati; Ziya Nur Aksun


Limon Ağacı

Drina Köprüsü


Drina köprüsünü tavsiye ederken, en büyük etken anneannemin kitabın konusunun geçtiği Vişegrad' dan Balkan Muharebesi sırasında göç etmiş olmasıydı. Dolayısıyla bu kitabın benim için çok özel bir yeri var.
Ivo Andriç Sırbistan ile Bosna Hersek arasındaki  Vişegrad kasabasında bulunan Drina nehri üzerindeki Drina Köprüsü nün 1577 de yapılışından 1.Dünya savaşına kadar Balkanlarda yaşanan olayları, o bölge halkının hayatına etkisini son derece etkileyici bir dille anlatıyor. O derece etkili ki Ivo Andriç bu eseri ile 1961 Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmış.
Vişegrad Sırbistan ile Bosna Hersek arasında ufak bir kasaba. Ama Osmanlı için önemi çok büyük. Doğu ile batıyı birleştiren Drina Irmağının kıyısında, dolayısıyla köprü Doğu Batı arasında ticareti sağlarken, bir çok olaya, savaşa tanıklık etmiş. Kitabın baş kahramanı da dolayısıyla bu güzel ve sağlam köprü. O bölgede her şey 350 yıllık zaman içinde değişiyor, gelip gidiyor. değişmeyen ve sağlamlığını günümüze dek koruyan Drina Köprüsü.
350 yıllık bir tarihi anlatırken, kullanım dilini ustaca secerek o bölgeye ait hikayelere, efsanelere, geleneklere yer vererek akıcı ve etkili bir uslup kullanmış.
Klüp olarak bu kitabı okurken hepimizin ortak görüşü bu idi. hem olayların sıralanış biçi, hemde etkili anlatım kitabı kısa sürede okuyup, üzerinde bolca düşünme şansı verdi Özellikle bazı bölümler, diri diri yağlı kazığa geçirme hikayesi, Osmanlı sarayında eğitim görmek üzere toplanan sırp çocukların ve onları saklamak için çaba gösteren annelerinin hikayesi, 1803 deki Sırp ayaklanması sırasında Yesiley adlı dervişle Mile adlı Köylünün başlarının kesilmesi, bölgedeki Müslüman  ve Ortodoks cemaat liderleri Molla İbrahim ile Rahip Nikola'nın ilişkileri,  Fedun adlı Galiçyalı Rus askerin haydut Yakov Çakırliya'nın Sırp sınırına geçişini engellemek için Kapiya'da nöbet tutarken köprü üzerinden geçen güzel bir genç kıza aşık olması bu esnada Çakırliya'nın geçişini gözden kaçırması netyicesinde sorgulaması ve intihar etmesi...hepimiz derinden sarsan hikayelerden sadece bir kaçı oldu.

İvo Andriç'in diğer kitapları
Travnik Günlüğü
Ömer Paşa

Zeytindağı







Mustafa Kemal Buyuk Harbe girmek aleyhinde idi; Kafa ve Sanat adamı olduğu icin!
Mustafa Kemal Kurtuluş  Harbini bırakma fikinde asla bulunmadı; Vatan adamı olduğu için!

Işte size bütün kitabın özü; Ilim ve Vatan adamı olunuz. Hiç biri yalnız başına, ne sizi, ne de milletini kurtarabilir.

Yazarin diger kitaplari: 

Atatürkçülük Nedir
Çankaya,
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri

Bu kitapla birlikte okunabilecek  kitaplar;

Cemal Pasa ve Ermeni Göçmenler ; Prof.Dr. Hikmet Ozdemir