Mayıs ayı kitap önerilerini Yaprak hn. hazırlarken " Ölmeden Önce Okunması Gereken 100 Kitap" listesini inceleyip ,okumadığımız 5 alternatifi bize sunduğunda çok tartışmaya gerek duymadan hepimiz" Nietzsche Ağladığında "dedik.
Bir ay sonra buluştuğumuzda hepimizin kitap sayfaları notlarla, altı çizilmiş cümle ve paragraflar ile doluydu.
"Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın nesi iyidir?" Nietzsche bu kitabı okusaydı ne düşünürdü bilmem ama bu kitabın beni okuduğum pek çok kitabın üzerine çıkardığı kesin.
Irvin D. Yalom'un akıcı bir dille kullanarak yazdığı roman , bir çırpıda okunup bitirilecek değil bilakis cümleleri üzerinde uzun uzun düşünülüp tartışılacak bir kitap olmuş. Kulüp üyelerimizin çoğunluğu tarafından beğenilerek okunurken karşıt görüşler de mevcuttu böylece hararetli bir tartışma ortamında kitabımızı inceledik gec de olsa Nietzche'yi tanıma imkani bulduk.
Öncelikle yazarın romanıni yazarken baş karakterleri ( Nietzsche , Josef Breuer, Sigmond Freud, Lou Salome) hakkında yaptığı yogun araştırma ve karakterleri iyi analiz ederek kurgulaması hepimizin takdirini kazandı özellikle Nietzcshe ve Breuer arasındaki santranç müsabakasını andıran diyaloglar ilginçti ( bu diyalogları basit olarak değerlendiren de vardı )Nietczhe ve Breuer arasındaki mantık savaşı tüm kitap boyunca akıp gidiyor
Öncelikle yazarın romanıni yazarken baş karakterleri ( Nietzsche , Josef Breuer, Sigmond Freud, Lou Salome) hakkında yaptığı yogun araştırma ve karakterleri iyi analiz ederek kurgulaması hepimizin takdirini kazandı özellikle Nietzcshe ve Breuer arasındaki santranç müsabakasını andıran diyaloglar ilginçti ( bu diyalogları basit olarak değerlendiren de vardı )Nietczhe ve Breuer arasındaki mantık savaşı tüm kitap boyunca akıp gidiyor
19. yy da geçen roman arka planda kendisine ev sahipliği yapan Viyana'yı sadece meşhur pasthaneleri, tartları ile iştah açıcı şekilde anlatılırken soğuk Viyana havasını hissettiriyor .
Nietzche Ağladığında 374 sayfalık bir roman kitabın son sayfalarında yer alan yazarın notunu okuyarak kitaba başlamak çok faydalı olacaktır ayrıca aynı adla sinemaya uyarlanmış filmi de mevcut.
Kitabin Konusu
Menage a trois
Nietzche Ağladığında 374 sayfalık bir roman kitabın son sayfalarında yer alan yazarın notunu okuyarak kitaba başlamak çok faydalı olacaktır ayrıca aynı adla sinemaya uyarlanmış filmi de mevcut.
Kitabin Konusu
Menage a trois
Çok güzel bir kadın olan Lou Salome psikalizin kurucularından Dr .Josef Breuer' e gelerek Nietzsche'nin ümitsizlik içinde olduğunu, intihar edebileceğini, ona yardım etmesini istiyor.Ama bu görüşmeden kesinlikle Nietzsche'nin haberinin olmadığını eğer bilirse tedaviyi kesinlikle kabul etmeyeceğini söylüyor . Araya başka tanıdıkların girmesi ile Nietzsche, Dr Josef Breuer ile görüşmeyi kabul ediyor. Bu noktadan sonra Nietzsche -Breuer arasında geçen diyaloglar kitabın ana temasını oluşturuyor.
Nietzche nin kült haline gelmiş aforizmaları üzerinden teker teker durduk
Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!
Her insanın ölümü kendine aittir. Ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir.
Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.
Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir
İnsanlar vedalaşırken, genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler: Birbirlerinden ayrılırken 'Auf Wiedersehen' yani tekrar görüşene kadar, derler. Yeni bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar, ama bunu unutmakta daha da acelecidirler. İsviçreli bir doktor rüyalar üzerinde düşünmekle boşuna zaman zaman kaybettiğimi, rüyaların yalnızca gelişi güzel atıklar olduğunu, zihnin geceleri kendini boşaltmasından ibaret olduğunu anlatmıştı . Bu doktora göre beyin, yaşanan günden artan gereksiz düşünceleri rüyalarla dışarı atarak yirmi dört saatte bir kendini temizlermiş.
Kutsal olan hakikat değil, kişinin kendi hakikati için çıktığı arayıştır! Kendi kendini sorgulamaktan daha kutsal bir şey olabilir mi?
Breuer yaşamının mercek altına alınmasından gizliden gizliye zevk almayan bir hastayla henüz karşılaşmamıştı. Mercek ne kadar detaylı gösterirse hasta o kadar çok zevk alırdı .İncelenmekten alınan keyf o kadar büyük olurdu ki Breuer yaşlanma, sevdiklerini kaybetme ve dostlarından uzun yaşamanın asıl acı yanının sizi inceleyen gözlerin bulunmaması olduğuna inanırdı; hiç kimsenin dikkat etmediği bir yaşamdan duyulan dehşet!
Korkular karanlıktan doğmaz, korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar, ama gün ışığı onları gizler.
Kendinden hiç hoşnut olmayan pek çok insan gördüm; bunlar önce başkalarının kendileri hakkında iyi düşünmelerini sağlamaya çalışırlar. Bunu başarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düşünmeye başlarlar . Ama bu sahte bir çözümdür, bu başkalarının otoritesi altına girmeyi kabullenmektir. Size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemin yollarını aramak değil.
Cinsel arzu, aslında , karşıdaki insanın zihni ve bedeni üzerinde mutlak hakimiyet kurmak için duyulan arzudan ibarettir. Aşık,'seven' kişi değildir;aslında o, sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar. Bütün isteği, tüm dünyayı o değerli malından soyutlamaktır .
Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği bir daha ölümün olmamasıdır.
Ümit en son kötülüktür.
Hakikati ancak inanmayarak ve kuşku duyarak yakalayabilirsiniz.
Hakikat onsuz yaşayamayacağımız bir yanlıştır .Hakikati bulmak isteyen insanın önce kendini tam anlamıyla tanıması gerekir. Bunu yapmak için, o insanın geleneksel bakış açılarından, hatta yaşadığı çağdan ve ülkeden ayırması ve sonra da o mesafeden kendisine bakması gerekir.
Ruhunda sukunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmalı ve iman etmelidir, ama hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan vazgeçip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadır.
Ruhunda sukunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmalı ve iman etmelidir, ama hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan vazgeçip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadır.
Kurtuluşu garantileyen şey nedir? İnsanın artık kendinden utanmıyor olması .
İlginizi çekebilir;
Lou Salome 'nin hikayesi