2 Ocak 2013 Çarşamba

Anna Karenina


                                                   


Все счастливые семьи похожи друг на друга, каждая несчастливая семья несчастлива по-своему..

Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. (Anna Karenina; Tolstoy)


                                             

Klasikler arasinda Tolstoy'un Anna Karenina'sinin gözü yeri ayrıdır. Ilk okuduğu klasik Anna Karenina idi. Kitabın konusu defalarca romanlara konu olmuş klasik bir konuyu ;yasak bir aski anlatmasina rağmen, Tolstoy'un dönemin Rusya'sını tüm görkemi ile anlattığı, sağlam kurgusu, karakterlerin analizinin çok iyi tahlil edip  yazıya döktüğü Anna Karenina ölümsüzlüğünü koruyor.
     
Bu ünlü roman sinema sektörü içinde zengin bir kaynak oluşturmaya devam ediyor. Daha önce defalarca beyaz perdeye aktarıldı. Bu ölümsüz karakteri sinama dunyasının bir çok ünlü aktristi canlandırdı;

 Greta Garbo,




  Vivien Leigh,




Jacqueline Bisset 




Sophie Marceau 



Son Anna Karenina ise Keira Knightley.



Bir kac gun once vizyona giren son Anna Karenina sebebi ile Tolstoy'u ve Anna Karenina'yi tekrar hatirlayalim.

                                                 



Henri Troyat; Tolstoy


                                           Ön Kapak

Henri Troyat Tolstoy un hayatini kaleme aldigi kitabinda Tolstoy'un romanin hikayesini nasil buldugunu soyle anlatiyor;

Bir yıl önce onu derinden etkileyen bir olayı anımsadı. Komşusu ve aynı zamanda da arkadaşı olan Bibikov, Anna Stepanovna Pirogova adlı bir kadınla yaşıyordu. Uzun boylu, geniş yüzlü bu kadın, onun metresiydi. Adam, onu pek umursamıyordu. Hatta başka biriyle evlenme planları yapıyordu. Onun bu ihanetini öğrenen Anna, sadece birkaç eşyasını alıp kaçtı. Ve ardından kendini trenin altına attığı haberi geldi. Ölmeden önce Bibikov’a bir de mesaj göndermişti. Özetle ‘katilim sensin’ diyordu.”

1872’de yaşanan bu olayı Tolstoy yakından takip etmişti. İntihar edilen tren istasyonunda polisle birlikte incelemeler yapıp cesedi gördüğünde bu zavallı kadının yaşadıklarını hayal etmişti...


Kitabin Kisa Özeti;


Romanın baş karakteri Anna Karenina, Rus aristokrasisine mensup şık ve güzel bir kadındır. Yüksek bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç Karenin ile evli ve bir çocuk sahibi olan Anna Karenina'nın sevgisiz ve monoton bir evlilik hayatı vardır.
Anna Karenina bir gün, eşini aldattığı ortaya çıkan ağabeyi Prens Stepan Arkadyaviç'in (Stiva) Moskova'daki evine, karı-kocayı barıştırmak üzere gider ve orada Vronski adlı bir genç kont ile tanışır. Vronski, Stiva'nın eşi Darya Aleksandrovna (Doli)'nın kızkardeşi Prenses Yekaterina Aleksandrovna Şçerbatski (Kiti)'ye kur yapan bir gençtir. Kiti, kendisine evlenme teklif eden Konstantin Dmitriyeviç Levin adlı bir başka genci, Vronski edeniyle reddetmiştir. Levin ve Vronski arasında kararsız kalan Kiti, sade bir çiftçi olan Levin yerine parlak geleceği olan Vronski ile evlenmesini uygun bulan annesinin etkisiyle Levin'in teklifini geri çevirmiştir. Levin, köyüne dönüp Kiti'yi unutmaya çalışır. Ne var ki Vronski, Anna ile tanıştıktan sonra Kiti'ye ilgisini kaybeder, Anna'ya kur yapmaya başlar. Vronski'nin ilgisini kaybetmesi ve ona karşı karşılıksız sevgi uğruna değer verdiği Levin'i yitirmesi, Kiti'nin üzüntüden hastalanmasına sebep olur. Ailesiyle birlikte gittiği bir Alman kaplıcasında sağlığına kavuşur ve Vronski'ye olan duygularını unutur.
Anna kendisi ile birlikte Moskova'dan Petersburg'a dönen ve aşkın ilanı eden Vronski'ye kayıtsız kalamaz. Dedikodulara aldırmadan genç kont ile aşk yaşar ve bu ilişkisinden hamile kalır. Petersburg'da katıldığı bir engelli at yarışından hemen önce bu haberi alan Vronski yarışta atının tökezlemesi sonucu feci biçimde düşer. Yarışı kocasının uzaktan gözlemi altında izlemekte olan Anna, sevdiği adamın öldüğünü düşünür ve yarışmadan sonra heyecanla kocasına Vronski ile yaşadığı aşkı itraf eder. Karenin, bu itirafa rağmen itibarının sarsılmaması için boşanmayı reddeder ve Anna'dan bu ilişkiye son vermesini ister. Fakat Anna her şeye rağmen ilişkisine devam edince boşanma kararı alan Karenin, karısının çocuk doğurduğu ve ölmek üzere olduğu haberi üzerine onunla barışır; hem onu hem Vronski'yi affeder. Vronski, utancından kendisini öldürmek düşüncesine kapılır ve silahla kendisini yaralar. Bir süre sonra Anna da, Vronski de iyileşecek, Anna kocasından ayrılıp bu evlilikten olma oğlunu ona bırakmaya; Vronski'den olma kızını yanına almaya; Vronski ise ordudan ayrılmaya karar verir. İki sevgili İtalya'ya kaçıp bir süre gözlerden uzakta yaşar.
Bu arada Doli, çocukları ile birlikte Levin'in köyüne yakın bir köyde yazı geçirmeye gider. Burada verdiği uğraşların ardından, Levin'in Kiti ile evlilik umudu artar. Moskova'da bir davet sırasında Kiti'ye yeniden evlenme teklif eden Levin sonunda mutluluğuna kavuşur. Çift evlenir, mutlu bir evlilikleri ve bir çocukları olur.
Oğlunun özlemi ile Avrupa'dan dönen Anna ise Rusya'da toplumdan dışlanır; gittikçe huysuz, kıskanç bir kadına dönüşür ve Vronski ile arası bozulur. Gittikçe içe-dönük bir kişi olan Vronski'nin artık kendisini sevmediği düşüncesiyle bunalıma giren Anna, yaptıklarından büyük bir pişmanlık duyar ve intihar eder. Anna'nın ölümünden sonra ruhsal çöküntü yaşayan Vronski ise çareyi orduya gönüllü yazılmakta bulur.

Kaynak;Vikipedi


2 yorum:

Hülya YILMAZ dedi ki...

Bugün izledim filmi. Farklı bir yorumlanış şekli var. Spoiler vermeyeyim sürpriz olsun.
Bir balo sahnesi var ki... Bu balo sahnesi için bile filme birkaç kez daha gidebilirim.
Tabi film ne kadar güzel olsa da, kitaptaki o harika betimlemeleri tekrar tekrar okumak gerek :)
Kısaca; kitabı yeniden okuyacağım...
Bence sen kitap kulübünü buraya taşı. Burada da ayın kitabı olsun ve okuyanlar yorumlarını yayınlasın. Hatta sinemayı da dahil et.

Unknown dedi ki...

Boylesine onemli bir eseri beyazperdeye tasimak, o kisa surede duygulari anlatmak cok zordur. Filmi seyrederken yonetmenin cabasini dusunmekten kendimi alamadim. Ama genel olarak filmi begendim. Teatral bir havada anlatmasini cok akillica buldum. Tabii gorsel olarak essizdi. Sahnelerin devamliligi. gecisi beni cok etkiledi. Ve tabii ki kostumler sahaneydi.